88.Akademi Ödülleri (Oscar) Kazananlar ve Yorumlarım

10:00 orta boy popcorn 0 Comments

Yeni bir yazı ile hepinize selam! Koca bir ödül sezonunu daha bitirdik. Koca diyorum ama aslında birkaç aylık bir süreç topu topu. Tabi filmlerle birlikte bir yıla yayıldığı için, uzun diyebiliriz yine de.. Heyecanlı bekleyiş son buldu, hepimizin merakı giderildi ve Oscar gecesi görkemli bir törenle düzenlenerek ödüller dağıtıldı. Bence önceki yıllara göre daha farklı bir tören oldu. Ben arada bastıran uykuya direnerek sabaha kadar izledim, Leo'nun açıklandığı anı kaçırmak istemedim. Geç yatıp geç kalktım dün, sonra da başka şeyler girdi yazıyı yazamadım bir türlü. Bugüne kaldı. Öyle tek tek yorum yapmayacağım ama söyleyecek birkaç şeyim var tabi ki. Ama öncesinde, kazananları hatırlayalım:

Film Spotlight | Michael Sugar, Steve Golin, Nicole Rocklin ve Blye Pagon Faust
Yönetmen Alejandro González Iñárritu | The Revenant
Erkek Oyuncu Leonardo DiCaprio | The Revenant
Kadın Oyuncu Brie Larson | Room
Yardımcı Erkek Oyuncu Mark Rylance | Bridge of Spies
Yardımcı Kadın Oyuncu Alicia Vikander | The Danish Girl
Özgün Senaryo Spotlight | Josh Singer ve Tom McCarthy
Uyarlama Senaryo The Big Short | Adam McKay ve Charles Randolph
Kurgu Mad Max: Fury Road | Margaret Sixel
Görüntü Yönetimi The Revenant | Emmanuel Lubezki
Prodüksiyon Tasarımı Mad Max: Fury Road | Colin Gibson ve Lisa Thompson
Kostüm Tasarımı Mad Max: Fury Road | Jenny Beavan
Özgün Müzik The Hateful Eight | Ennio Morricone
Özgün Şarkı “Writing’s on the Wall”, Spectre | Jimmy Napes ve Sam Smith
Makyaj & Saç Tasarımı Mad Max: Fury Road | Lesley Wanderwalt, Elka Wardega ve Damian Martin
Ses Kurgusu Mad Max: Fury Road | Mark Mangini ve David White
Ses Miksajı Mad Max: Fury Road | Chris Jenkins, Gregg Rudloff ve Ben Osmo
Görsel Efekt Ex Machina | Andrew Whitehurst, Paul Norris, Mark Ardington ve Sara Bennett
Yabancı Film Son of Saul (Macaristan)
Animasyon Inside Out | Pete Docter ve Jonas Rivera
Belgesel Amy | Asif Kapadia ve James Gay-Rees
Kısa Film Stutterer | Benjamin Cleary ve Serena Armitage
Kısa Animasyon Bear Story | Gabriel Osorio ve Pato Esala
Kısa Belgesel A Girl in the River: The Price of Forgiveness | Sharmeen Obaid-Chinoy



Sürprizleri olan bir gece oldu. Güzel de oldu bence. Akademi çoğu yapımı bir şekilde ödüllendirmiş, herkesin gönlünü yapmış bir nevi. Mad Max ciddi anlamda süpürdü teknik dalları. Açıkçası, ben bu kadar çok ödül alacağını düşünmüyordum. Şaşırdım. Filmi izlemediğim için de -evet seriyi hiç izlemedim ama izlemek istiyorum- yorum yapamıyorum. Ama teknik anlamda çok emek verilen bir film olduğu belli her halinden. Gecenin en büyük sürprizlerinden biri, Ex Machina'nın Görsel Efekt ödülünü almasıydı. Neredeyse kimsenin tahminlerinde yoktu ama sevineni fazla. Onun dışında, son günlerde iyice alacağına inandığım S.Stallone eli boş döndü. Kime sorsanız ödülü alacak diyordu ama Mark Rylance heykeli kaptı. Pek üzüldüğümü söyleyemeyeceğim. Ayrıca, Stallone da ne olmuş öyle? Biraz daha zorlasan ağzını açamayacak estetikten. Neyse, bölmeyeyim asıl mevzuyu. 

The Revenant daha fazla ödül alır diyordum ama olmadı. Inarritu, iki sene üst üste En İyi Yönetmen ödülünü aldı ve bunu başaran üçüncü yönetmen oldu. Cidden hak ediyordu, o film tam bir yönetmen filmiydi ama ben üst üste vereceklerine pek inanmamıştım. Demek, veriliyormuş. Keza; Lubezki de üst üste üç yıl ödül alarak, deyim yerindeyse tarih yazdı. Adam tam bir efsane bence! Elini attığı her şey bambaşka bir şeye dönüşüyor ki filmin en önemli kısmı onundu neredeyse. Özgün Şarkı dalında, ben Sam Smith almayabilir diyordum. Hele ki Lady Gaga'nın o unutulmayacak performansından ve tepkilerden sonra, onu sunan kişiden sonra (izlemeyenler meraklansın) alır artık diyordum ama alamadı. Spectre'nin şarkısını ben çok sevdim evet ama Bond ruhuna da uyduğunu düşünmüyorum.
Başka da çok şaşırdığım bir şey olmadı sanırım. En İyi Film dalı zaten bir karmaşaydı, son ana kadar tahmin edememişti çoğu kişi ki bu çok güzel bir durum bence. The Revenant önde olsa da, ben almasını istemiyordum şahsen. Spotlight kazandı ve büyük ödülü evine götürdü. Çok da sevindim. Ayrıca; uzun yıllar sonra, sadece iki ödül alıp en büyük ödülü alan ilk film olmuş oldu. Ve gecenin en güzel anı! Tüm bekleyişimin sebebi! LEO, SONUNDA UĞRUNA NELER YAPMADIĞI HEYKELİNE KAVUŞTU! Tüm dünya derin bir nefes aldık sanırım o an, şüphem yok değildi çünkü. Zaten herkes öyle bir beklentiye girmiş ki, tüm salon ayakta alkışladı. Bu film ile almasa olurdu bence ama yine de artık daha fazla beklesin istemezdim. Çoktan hak etti zaten. Yalnız, daha duygulu bir konuşma beklerdim Leo'dan. Bir iki gözyaşı damlası belki.. Baya ciddiydi, o kadar bekliyordu ki sanırım pek şaşırmadı da. Bir Kate'e teşekkür eder insan falan. :D Bu arada, ikisi aynı gece ödül alsın çok isterdim ama olmadı malesef. En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü'nü Vikander kaptı. Sevgilisi Fassbender'dan erken ödülü alması da bence tuhaf oldu. Ennio Morricone ilk Oscar'ını aldı ve çok sevindim. Canım ya! Ne tontiş adamdır öyle! Nasıl duygulandı, bizi de duygulandırdı. Tarantino filmine de bir ödül gitmiş oldu böylece.
Ödülleri bırakıp törene geçersem, genel olarak sıkıldım açıkçası. Hele Chris Rock'ın o sunumu! Anladık arkadaşım, Akademi ırkçı! Anladık, siyahlara az değer veriliyor! Of, içimi şişirdi valla! Tamam bazı esprileri yerindeydi, baştan fena gitmiyordu da tüm tören aynı temz çok sıktı beni. Skeçler komikti ama, hakkını vereyim. Lady Gaga'nın performansı, gecenin en güzel anlarından biriydi bence. Baya epikti yani. Sam Smith ve The Weeknd de ise daha çok heyecan var gibiydi. Bunlar dışında, tipik bir törendi işte. Ödül alanlardan öyle çok duygulu bir an veya unutulmaz bir konuşma falan görmedik. Ödülleri sunanlar da bence biraz zayıftı bu yıl, sakinlerdi genel olrak. Salon, çok görkemliydi ama. Dekor biraz değişmiş sanki, çok güzeldi o ışıklar vs.. Ödül sunanların yürüyerek gelmesi de hoş olmuş bence, daha bir akış sağlamış gibi. Gecede en sevdiğim şeylerden biri de, Oyuncak Hikayesi kahramanlarını tekrar görmek oldu. Çok güzel düşünülmüş!

Kırmızı Halı'dan bahsetmek istiyorum ama çok kısa değineceğim. Konudan sapmayalım. Ben en az törenler kadar seviyorum biliyorsunuz. Ama son yıllarda, beklediğim çoğu ismi göremiyorum. Bir Angelinasız, Bradsiz, Natalie Portmansız, George Clooney veya Julia Robertsız, aşkım Merylsiz bir redcarpet hep eksik benim için. Neyse. Bu yıl genel olarak sade şık gelmiş çoğu kişi. Öyle çok çok kötü dediğim pek kişi yoktu. Hatırladığım kadarıyla, Rachel McAdams'ı hiç beğenmemiştim ki sevdiğim bir isim. Birini daha hiç beğenmedim ama ismi hatırlamıyorum. En beğendiğim kişi, tartışmasız CATE CATE CATE! Bu kadının insan olmadığı konusunda hemfikiriz değil mi? Hayır, benim normalde iğrenç diyeceğim elbiseler bile bu kadında harika duruyor! Onun dışında; Alicia Vikander, Rooney Mara, Julianne Moore en beğendiğim isimlerden birkaçı. Erkeklere hiç girmiyorum ama özellikle Jared Leto'nun smokinini çok sevdim. Farklı olmuş, güzel olmuş.
Kısacası, benim Oscar yorumlarım böyle. Yine baya bir çene çaldım, sıkmam umarım sizi. Genel olarak, memnunum geceden ama tören daha akıcı-eğlenceli olsaydı keşke. Filmlerden eksiklerimi de en kısa zamanda kapatmaya çalışacağım. Siz izlediniz mi geceyi? İzlediyseniz nasıl buldunuz? Veya izlemediyseniz bile sonuçlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. Bu arada, unutmayayım. Ben tahminlerimde, George Miller ve Kate Winslet alır bence diyordum. Kurguda da yanıldım. Bunlar dışındakileri az çok tahmin edebilmişti çoğumuz zaten. 

Bir sezonu daha kapatmış olduk iyi kötü. Çok da süper performanslar veya etkileyici filmler yoktu bence. Umarım, seneye daha sağlam işler izleriz. Artık bir sonraki Oscar yazısında görüşmek üzere, herkese iyi haftalar! :)

0 yorum: