Yine bir kitap alışverişi..

19:18 orta boy popcorn 2 Comments


BU YAZIYI BU GİF İLE AÇMAK İSTİYORUM! RUH HALİM TAM DA BÖYLE! 

Kitap fuarındaki batmamın üzerinden çok geçmemişti ki uzun süredir süren D&R indiriminin her an bitebileceğini düşünerek, kendimi tutamadım ve yine alışveriş yaptım. Ve tam anlamıyla BATTIM arkadaşlar, dibi gördüm! Kredi kartı borcum DAĞ oldu! Evet kargo geldiğinde annemin yüzünü görmeliydiniz, yakında evden atacaklar beni. :) Ve buna rağmen, benim hala okumak için aylarca bekleyemeyeceğim ve mutlaka almam gerek dediğim 2-3 kitap var. Artık nasıl para bulurum, o kitapları eve nasıl sokarım bilemiyorum. :D 

Neyse, uzun bir girizgahtan sonra esas konumuza dönelim. Siparişimi Pazartesi akşamüstü verdim ve kitaplar bugün akşamüstü elimdeydi. Gerçekten çok şaşırdım açıkçası. Bu kadar çabuk beklemiyordum, Cuma falan gelir umarım diyordum ama şaşırttılar. Üstelik hiçbir yanlışlık, bozukluk, yıpranmışlık vs.. yoktu. Çok memnun kaldım yani alışverişimden. Tek eksik, hiç ayraç koymamış olmalarıydı. Baya cimri davranmışlar yani insan 2-3 tane atar en azından! 

Sadece seri devamı olanları alacaktım başta ama yine dayanamayıp 2-3 ekstra kitap sıkıştırdım araya. Bakalım neler almışım?



Ateş Serisi'nin devam kitaplarını almasam gerçekten çatlardım, ortadan ikiye ayrılırdım. Mümkünatı yoktu yani. :) Hemen okumak istemiyorum ama vizelerim bitince Barrons bana bakarken durmak zor olacak. Son kitabı da yeterince süründürdüler bence, artık çıkarsalar iyi olacak.. Oniks ve Opal de keza devam kitaplarım. Sonsuza Kadar'ı zaten okumuştum ama Judith'in yazdığı her bir kitap evimde olmazsa olmaz diyerek attım sepete. Arada ben onlara bakacağım, seveceğim, birkaç sayfa okuyacağım falan.. (Hatta dün İçinde Aşk Saklı'nın o meşhur kavga sahnesini tekrar okuyup tekrar öldüm.) :)

Dönüşüm'ü ne zamandır istiyordum ve 7 TL idi yanlış hatırlamıyorsam. Çiçeklerimi Rüzgara Verdim'i de fuardan alamamıştım, buradan kaptım. Şu seriyi bir bitirsem, çok rahatlayacağım. Ülkemizde çıkan son kitap olan "İyi ki geldin" i almadım daha ama.. Ve Fısıltı! Bayadır neredeyse baktığım her blogda çılgınca "Patch!!!" yazıları görünce ve bu kadar övülünce, artık almazsam afaroz edilecekmiş gibiydim. Çok merak ediyorum, kısa süre içinde başlamam mümkün değil ama umarım ben de çok severim. Ve devam kitaplarını almadığım için başımı taşlara vurmam umarım. :)

Bir kitap alışverişi daha böyle bitti kısacası. Almayı aşırı istediğim 2-3 kitap daha var, zaman içinde artık tamamlarım umarım. Evde koyacak yer kalmadı ama kitapların geldiği anki mutluluğun da tarifi yok! :) 
Sizler de bu ara alışveriş yaptınız mı? Yaptıysanız neler aldınız? Ayrıca bu aldıklarım içinden okuduklarınız varsa, yorumlarınızı bekliyorum. Hangisine başlayacağıma kararsızım ki fuardakiler var daha..

Hava bu ara çok kasvetli, hiç benlik değil. Her yer gri.. Vizeler de eklenince, pek mutlu günler geçirmiyorum ama sizin haftanız çok güzel geçiyordur umarım. Sonraki yazıda görüşürüz! :)

2 yorum:

İzmir Kitap Fuarı 2014 / Aldıklarım & İzlenimlerim

16:31 orta boy popcorn 6 Comments

Hepinize selamlar! Uzun süredir aksatıyorum burayı, farkındayım ama bir türlü ilgilenecek zamanım olmuyor. Sınavlarım başladı ve neredeyse her gün sınav var. Çok yoğunum yani. Çook çalışmıyorum belki ama yine de hep o masanın başındayım işte. :) Yaklaşık 2 hafta kadar daha sürecek bu durum malesef. Ama sonra, blogumla adam gibi ilgilenmeyi planlıyorum. Düzeni hafif değiştirmeyi ve aklımdakileri yazmayı.. Bu sürede beni takip etmeye devam edenlere de ayrıca kocaman teşekkürler. :)



Evet, gelelim yazımızın esas konusuna! Kitap Fuarı! Yılın tartışmasız en sevdiğim dönemlerimden biri. Son birkaç senedir, hiç aksatmıyorum. Bu sene de vizelerim başlamasına rağmen iki kez gidebildim fuara, benden mutlusu yok bu yüzden. :) İlk günler hava biraz soğuk ve yağmurluydu ama bu bile kitapseverleri engellememiş. Fazlasıyla kalabalıktı ilk gün. Cuma günü de ikinci kez gittim, o gün de hafta içi olmasına rağmen baya gelen vardı. Özellikle öğretmenlerin sınıflarını getirdiklerini görmek çok sevindirdi beni. :) İzmir Kitap Fuarı'nı hep ayrı bulurum. Gerek gelen sayısı, gerek fuarın büyüklüğü ve gerek katılımcılar ile bence en güzel etkinliklerden biri.

Beklediğim yayınevlerinin çoğu oradaydı. Sadece Optimum Kitabevi yoktu, onun da olmasını isterdim. Bu sene imzaya gelenler de geçen senelere göre çok daha iyi ve popüler isimlerdi bence. Ayşe Kulin'den imza aldım ve çok çok güzel bir anım oldu. :) Çok sevdiğim bir yazar ve hiç denk gelememiştim buraya geldiğinde. Bu sene başardım sonunda. Aynı gün Ahmet Ümit'in de imza günü vardı. Ondan da imza almayı isterdim ama aşırı bir kalabalık vardı. O sırayı beklemek benim sabrımı aşıyordu açıkçası. :) Tam bahar dönemi olduğu için, birçok yeni kitap ilk olarak İzmir Fuarı'nda sergilendi. İndirim konusu, fena değildi. Genelde çoğu yerde %20 indirim geçerliydi ama kitapları 10 TL'ye indiren veya iki kitap 20 TL gibi kampanyalar yapanlar da mevcuttu. Özellikle Arkadya ve Nemesis 10 TL yaptıkları kitaplarla, oldukça ilgi çektiler. Pegasus ve Epsilon ise bu konuda sınıfta kaldılar bence. Bu iki yayınevinin kitapları zaten genelde kalın ve pahalı, e %20 indirim yapsalar bile çok az inmiş oluyor fiyat. Pegasus'tan almak istediğim 2-3 kitap vardı ama 17-18 TL de vermek istemedim. Diğer kitaplarıma bütçem kalmazdı yoksa. Bu arada, ikinci gidişimde indirimlerin arttığını fark ettim. İlk gün gitmemek gerekiyormuş demek fuarlara. :)

Bu arada, çok güzel bir de anım oldu! Bloggerlar arasında çok sevilen, benim de çok sıcakkanlı bulduğum ve yazılarını merakla takip ettiğim "The Reading Lady" blogunun sahibi Onur Abla ile tanıştım. Pegasus standında görevliydi, uzaktan bensettim ama emin olamadım başta. Yanına gidip sorduğumda, doğru tahmin ettiğimi söyledi. Beni de blogumu da tanıdı, kısa bir sohbet şansımız oldu. Çok mutlu oldum. Çok sıcakkanlı biri gerçekten. Fuarla ilgili beni diğer şaşırtan şey de, birçok stand görevlisinin beni tanıması oldu! Hiç ama hiç beklemiyordum açıkçası ama çoğu ben seni hatırlıyorum dedi. Hatta bir kişi ben seni geçen seneden hatırlıyorum diyerek beni dumur etti resmen. Hafızaya bak. :) İnsanların aklında kalmak çok güzelmiş..

Ve bu kadar uzun ve fazla ayrıntı bilgiden sonra, geçelim fasulyenin faydalarına! :) Tabi ki de elim boş dönmedim. Zaten biliyorsunuz, uzun süredir kitap alışverişi yapmıyordum ve paramı fuara saklıyordum. O ortama girince, resmen gözüm döndü. :) İlkinde kuzenim, ikincisinde de annem vardı ve beni baya bir engellediler açıkçası. Onlar olmasa birkaç kitap daha alırdım. Özellikle 2-3 tanesinde çok aklım kaldı. Onları da internetten almayı düşünüyorum. Aslında bir liste yapmıştım ama arkadaşlar, o kitapların hepsini görünce liste falan unutuluyor bence. Ben "Ay şunu da alsam mı? Şu kitabı da çok merak ediyorum." vs.. dedikçe, listedeki kitapların dışına çıktım. Yine de hepsi de merakla ve heyecanla aldığım kitaplar tabi!

Şimdi bakalım ben neler almışım? Fuardan toplam 23 kitap aldım, birkaç tane daha çok istediğim kitap vardı ama olmadı. Tahminimden fazla kitap aldım ama çok mutluyum. O günler beni görmeliydiniz, havalara uçuyordum. Kitapların hepsini kurcalayamadım henüz sınavlardan ama kendimi zor tutuyorum.


Bunlar ilk gün aldıklarım. Kuzenim şok oldu yanımda ama tutmasa daha da alırdım. :) Aynı Yıldızın Altında ve Tatlı Bela'yı arkadaşımdan alıp okumuştum ama bende de olmazsa olmazlardı. :) Hele Tatlı Bela! Hala açıp açıp okuyorum. :) John Green kitapları set halinde 50 TL idi. Yine Kerstin Gier serisi de. Bu kitapların hepsi de çok merak ettiğim kitaplardı. Baya geç kaldım fuarı beklediğim için olsun. Şimdi sınavların bitmesi bekleniyor. :)


Bunlar da ikinci gidişimde aldıklarım. Bu kez de anne engeline takıldım. Yine fazla bile dayandı. :) Aslında en iyisi tek gitmek ama onca kitabı tek başına taşımak büyük sorun. Özellikle ilk gün, otobüs de bekleyince kollarım ve ayaklarım kopmuştu resmen. Eve geldiğimde kaç saat öylece uzandım koltukta.. Divergent'ın vizyona girmesiyle benim Uyumsuz'u almam bir oldu. Önce fimi izleyeceğim(vizelerden vakit bulabilirsem) ama kitabının daha güzel olduğuna eminim zaten. Arkadya Yayınları, kapakları ve püsküllü rengarenk ayraçlarıyla hepimizin gönlünü kazandı. Cehennem ve Cennet de mutluluktan uçarak aldığım diğer iki kitap. Araf'ı da birkaç hafta önce okumuştum ve bildiğiniz deliriyordum devamını almak için. Uykularıma giriyordu Jared. :) Cennet'in de çıkmasıyla seriyi tamamlamış oldum! Keza Ayaklı Bela'yı da Tatlı Bela'dan hemen sonra alamamıştım. Aynı olayların olduğunu biliyorum ama Travis'in gözüyle olaylara bakmak muhteşem olacak ve eminim daha çok üzüleceğim ona. Kitap Hırsızı 10 TL'ye düşmüştü, e ben de kaçırmadım tabi. :) Lux serisi diğer bir "mutluluktan uçma" sebebi oldu bana. Ortalık yıkılıyorken ben hala kendimi tutup okumamıştım. Daemon ile tanışalım bakalım. :) Yalnız Dex Yayınları'nın daha çok indirim yapmasını beklerdim. En az 2 kitap daha vardı oradan almak istediğim ama %20 indirim olunca vazgeçtim. Ve ve ve, fuardan aldığıma en mutlu olduğum kitap: KARANLIK ATEŞ! Bu kitabı hiçbir yerde bulamıyordum, internetten de almadım ve fuara saklamıştım. Deli gibi merak ediyorum, malum Barrons diye inledi tüm bloglar. :) Sonunda onunla tanışacağım, bakalım dediğiniz kadar var mıymış? 

Aslında 1-2 tane Judith Mcnaught kitabı, Kristin Hannah'ın bir kitabını, Kocan Kadar Konuş ve Pabucumun Ajanı'nı ve 1-2 klasiği daha almak istiyordum. Ama fazla indirim olmaması beni engelledi malesef, tabi bir de annem. :) Onları da internetten almayı düşünüyorum yakında..


Fuar boyunca sağdaki ben, soldaki de annem ve kuzenim oldu tabi. :) Sınırı biraz aştım ama değdi! :) Arkadakiler de diğer kitap alan kitapkurtları olsun. :)

Evet. Çok ama çok uzun bir yazı oldu. Belki de en uzun yazılarımdan biri oldu. Vizelerin stresi olsa da, kitaplarım yüzünden çok mutlu bir hafta oldu bu hafta benim için. Hepsi benim bebeklerim. :) Şimdi bu kitapları koyacak yer arıyorum tabi evde. Sizin de fuara gitme şansınız oldu mu? Olduysa neler aldınız? İndirimler sizi memnun etti mi? Bu ara internet sitelerinde de güzel indirimler var, oralardan aldıklarınız oldu mu?

Herkese keyifli ve sabırlı okumalar. Umarım en kısa zamanda tekrar yazabilirim. :)

6 yorum:

Pazar Dinlemesi

14:04 orta boy popcorn 0 Comments

Herkese iyi Pazarlar! Siz bu güzel müziği dinlerken, ben derslerin içinde boğuluyor olacağım. Çok mutsuzum haliyle. :( Dün tüm günümü kitap fuarında harcadığım için, her şey bugüne kaldı ve sıkıştım! Çok güzel kitaplar aldım bu arada, fuar kapanmadan bir kere daha gitmeyi planlıyorum. İlk gidişimde kuzenim yanımdaydı ve baya bir engelledi beni kendisi. :D Ben de pek doymak bilmiyorum tabi. :) Aldıklarımı da paylaşacağım..

Bu hafta, bitmeyen kasvetli ve yağmurlu havaya uygun olarak daha yavaş ve dinlendirici bir şarkı seçtim. VE BEN BU PARÇAYA BA-YI-LI-YO-RUM! Gerçekten durmaksızın dinleyebilirim. Coldplay zaten en sevdiğim grupların başında gelir ama bu şarkısına özellikle aşığım. Sözleri o kadar güzel ki.. Bu hafta sözleri de paylaşıyorum. Melodisi, muhteşem anlamlı sözleri, ilginç klibi ve huzur veren Chris Martin sesiyle çok güzel bir şarkı sizinle. Bu şarkıyı dinledikçe aklıma gelen Christian Grey'e de selam yolluyorum, çok özledik. :)
Herkese keyifli dinlemeler ve şimdiden iyi haftalar diliyorum! :)

Come up to meet you, tell you I'm sorry
You don't know how lovely you are
I had to find you, tell you I need you
Tell you I set you apart

Tell me your secrets and ask me your questions
Oh, let's go back to the start
Running in circles, coming up tails
Heads on a science apart

Nobody said it was easy
It's such a shame for us to part
Nobody said it was easy
No one ever said it would be this hard
Oh, take me back to the start

I was just guessing at numbers and figures
Pulling the puzzles apart
Questions of science, science and progress
Do not speak as loud as my heart

And tell me you love me, come back and haunt me
Oh when I rush to the start
Running in circles, chasing on tails
Coming back as we are

Nobody said it was easy
Oh, it's such a shame for us to part
Nobody said it was easy
No one ever said it would be so hard
I'm going back to the start



0 yorum:

KİTAP FUARI ZAMANI!

18:09 orta boy popcorn 0 Comments


Eveeeet! Sonunda yılın en sevdiğim dönemlerinden biri olan "Kitap Fuarı Dönemi" geldi. Çoook mutluyum, aylardır fuarın gelişini bekliyorum. Evde yığınla okumadığım kitap olduğu için, fuara kadar kitap almayıp onları azaltmayı planlamıştım. Bu da bu kadar heyecanlı olmamda bir sebep ama sorarsanız, tabi ki çok azını bitirebildim. :) Çoğu yine okunmayı bekliyor ama yine de bu beni durduramayacak. Liste yaptığım ve almayı istediğim o kadar çok kitap var ki, say say bitmez. Birçok kitap blogunda görüp de okumayan bir ben kaldım dediğim kitapları toplayacağım umarım. :) Aslında bir yandan sevinçli olsam da, bir yandan üzüntülüyüm. Çünkü, tam sınavlarımın başladığı haftaya denk geldi fuar! Büyük talihsizlik oldu. Birkaç kez giderim derken şimdi ne olur bilemiyorum.. Ama mutlaka zaman ayırıp, gezeceğim ve alışverişimi yapacağım. Açıkçası geçen senelerde beklediğim indirimleri bulamamıştım. Bu sene umarım farklı olur.

Bu arada, bu sene uzun zamandır İzmir Kitap Fuarı'na uğramayan yazarlar da geliyor. Bu da ayrı bir mutluluk sebebi. Örneğin; geçenlerde yine İzmir'e imza gülüne gelen ama gidemediğim ve çok sevdiğim Ayşe Kulin burada olacak! Ahmet Ümit, yine en merak ettiklerimden. Murathan Mungan, Can Dündar, Yekta Kopan ve son dönemin yükselişteki yeni yazarı Asude gibi birçok sevilen isim geliyor bu sene. Umarım zaman bulup çoğunu yakalarım. 

Fuar 19-27 Nisan arası İzmir Fuar Alanı'nda olacak. Sabahtan akşama kitaplarla dolu dopdolu günler. :) Keşke fuar yılda bir kez olmasa. En azından iki kez olmasını çok isterim. Yetmiyor çünkü. İzmir Fuarı en büyük fuar alanlarından biri olduğu için, en azından aşırı bir sıkışma olmuyor gezerken. Bu yılki fuarın onur konuğu "Feyza Hepçilingirler". Özellikle Türkçe ile ilgili kitaplarıyla tanınıyor, imza almıştım ben de bir kez. Okulumuza gelmişti. Aklınıza gelen her yayınevi orada olacak ayrıca. Dex'i de görmem, beni iki kat mutlu etti. Çünkü, Dex'i pek göremiyorduk fuarda malesef..

Detaylı bilgi almak isteyenler; buraya tıklayabilirler. Sitede her türlü bilgi mevcut. Yalnız burada bir eleştirim var. Çok ama çok geç yayınladılar imza günlerini ve katılımcıları. Meraktan çatladık resmen. Umarım, bundan sonraki senelerde buna biraz daha dikkat ederler. Ben fuarı dört gözle bekliyorum ve çok heyecanlıyım. Aranızdan İzmir'de olup veya başka bir yerden gelip fuara gidecek olanlara şimdiden çok güzel alışverişler ve eğlenceli bir zaman geçirmelerini diliyorum. Sizler hangi kitapları almak istiyorsunuz? Özellikle aklınızda bir kitap var mı? Ya da yaşadığınız yerde fuar zamanı geçti mi? İstediğiniz her şeyi yazın lütfen. Belki orada birkaç blogger arkadaşla karşılaşırız, belli mi olur? :)


Günün ikinci yazısı da bitmiş oldu böylece. Ben bu aralar pek kitap okuyamıyorum. "Küçük Mucizeler Dükkanı" serisinin elimdeki son kitabını bitirmeye çalışıyorum. Fuardan da kalanları alacağım. Bu seri sanki hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor bana. :) Herkese keyifli okumalar ve kitap dolu günler! :)

Not: Blog görünümü için ankete oylarınızı kullanmayı unutmayın lütfen! Ayrıca, bloglovin'de de blogumu takibe alabilirsiniz. Diğer sosyal platformlardan da bana ulaşmak mümkün. :)

0 yorum:

"MTV MOVİE AWARDS" KAZANANLAR

17:43 orta boy popcorn 0 Comments

Hepinize merhabalar! :) İnternetimin bozuk olduğunu söylemiştim ama 10 gündür hepten yoktu. Akıllı ben, modemimin kablolarını yeni aldığımız ve sonradan bozuk çıktığı için değiştirdiğimiz kutunun içine koymuşum. Yazarken yoruldum. :) Dolayısıyla, kablo olmayınca modem bir işe yaramadı ve internetsiz kaldım! Ama işkence dolu günler sonunda internetime kavuştum, yeni bir modem ile. Aman nazar değmesin lütfen! :) Bu arada; işkence dolu günler diyorum ama aslında internetsiz de yaşanabiliyormuş gayet. Zor da olsa..

Sonuç olarak, tekrar buradayım! Şimdi de vizelerim başlıyor ve yine sık yazamayacağım ama hiç yoktan iyidir. Bugün, geçtiğimiz günlerde sahiplerini bulan "Mtv Movie Awards" ın kazananlarını sizlerle paylaşıyorum. Conan O`Brien gecenin sunucuydu. Törene; Rihanna&Eminem düeti, Ellie Goulding performansı, hamile olan Mila Kunis'in giydiği siyah elbise ile göbeğini çok güzel saklayışı ve Zac Efron'un üstsüz hali damga vurmuş. :) Bu seferlik "Kırmızı Halı" paylaşmıyorum. Açıkçası çok üşendim. İşte kazananlar:

YILIN FİLMİ
The Hunger Games: Catching Fire
EN İYİ KADIN PERFORMANS
Jennifer Lawrence – The Hunger Games: Catching Fire
EN İYİ ERKEK PERDORMANS
Josh Hutcherson – The Hunger Games: Catching Fire
EN ÇILGIN PERFORMANS
Will Poulter – We’re the Millers
EN İYİ ÖPÜŞME
Emma Roberts, Jennifer Aniston and Will Poulter – We’re the Millers
EN İYİ KAVGA
The Hobbit: The Desolation of Smaug – Orlando Bloom and Evangeline Lilly vs. Orcs
EN KOMİK SAHNE
Jonah Hill – The Wolf of Wall Street
EN İYİ ÜSTSÜZ PERFORMANS
Zac Efron – That Awkward Moment
#WTF ANI
• Leonardo DiCaprio – The Wolf of Wall Street
EN İYİ KÖTÜ KARAKTER
Mila Kunis – Oz The Great and Powerful
EN İYİ KARAKTER DEĞİŞİMİ
Matthew McConaughey – Dallas Buyers Club
EN İYİ KABARTILMIŞ SAHNE
Rihanna – This is the End
EN İYİ SÜPER KAHRAMAN
Henry Cavill as Clark Kent – Man of Steel

"Açlık Oyunları" yine ortalığı süpürmüş! Ben seriyi hala okumayan belki de tek insanım şu gezegende. :) İlk kitaba yazın başlamış ama o dönem çok olaylı bir dönem olduğundan kafamı verememiştim. Sıkmıştı da açıkçası, konusu saçma gelmişti ve bırakmıştım. Ama bu yaz tekrar başlamayı planlıyorum, kuzenimin yoğun ısrarları da etkili bunda. Onun dışında, 2013 senesinde adından çok söz ettiren filmler ve oyuncular almış ödülleri.

Siz kazananları nasıl buldunuz? Düşüncelerinizi paylaşın lütfen. Uzun süre sonra yeni bir yazı yazmanın mutluluğu içerisindeyim, kısa da olsa. Umarım, sınavlarım başlayana dek en azından birkaç tane daha yazabilirim. Herkesin haftası çok güzel geçiyordur umarım. Bu arada, havaları çözebilen şöyle dursun! Bir gün iyi bir gün kötü. Tam ısınıyor derken hava durumuna bakıyorum, yağmur geliyor diyor ve düşüyor sıcaklıklar. Sanırım Nisan sonuna dek bu dengesizlik sürecek. Neyse; hep dediğim gibi, bizim havamız güzel olsun! En önemlisi. Görüşürüüüüüz! :)

0 yorum:

Neler Yapıyorum?

17:13 orta boy popcorn 0 Comments


BU RESİM BENİM AMACIM OLMALI AMA YA-PA-MI-YO-RUM! Hep bir üşengeçlik hali üstümde. Bazen de gerçekten zaman bulamıyorum. Aslında aklımda çok şey var. Okuduğum ama yazılmayı bekleyen kitaplar, izlenen ama yorumlanmayan filmler, albümler vs vs.. Çok konu var ama hepsi için de uzun yazılar gerektiği için, çok üşeniyorum. Kısa yazı konuları da pek gelmiyor aklıma bu ara. O nedenle, tekrar tekrar özür diliyorum herkesten. Bu aralar hiç iyi bir blogger değilim gerçekten!

Yazmam gereken yazıların birkaçına başladım. En yakın zamanda yayınlamayı umuyorum. Ama bu sürede, sessizliğim daha da sürmesin diye bir "Neler Yapıyorum?" yazısı yazmak istedim. Aslında çok boş ve sıkıcı günler geçiriyorum. Her şey aynı. Hayatımdaki en büyük heyecan, yaklaşan vizeler şu ara. :) Vakit daraldı ve ciddi bir stres oluyor insanın üzerinde.. Çalışmaya başlasam iyi olacak artık. Bir zahmet Asena! :)  Neyse.. Bakalım, bu aralar ben neler yapıyormuşum:

1) Okulu ekiyorum, hem de fazla fazla. Dengesiz havalardan grip olmuştum birkaç gündür. Bu da etken ama devam zorunluluğu olmayınca çok önemli görmediğim dersleri ekmeye başladım. Annemler, "Sen öğrenci misin kızım?" diyorlar arada. Ama henüz okul yolunu unutmadım arkadaşlar. :)

2) Once Upon A Time'a devam ediyorum ve ŞİDDETLE TAVSİYE EDİYORUM! Bu sezon, özellikle aradan sonra mükemmel gidiyor dizi. Heyecan dorukta her bölüm ve çok çok iyi kurgular izliyoruz. Karakterlerin hikayeleri çok güzel gidiyor. Tekrar aşık oldum diziye son bölümler ile ve hala izlemeyenlere, mutlaka bir şans vermelerini tavsiye ediyorum.

3) Yerli dizi çok izlemiyorum artık. Ama yeni başlayan "Kara Para Aşk"ı gerçekten çok beğendim. Sürükleyici, sıkmayan ve heyecanı yüksek bir dizi olmuş. Baymıyor izlerken, ağdalı aşk sahneleri de yok. Henüz. :) İşlerin ne yöne gideceğini de tahmin edemediğim için, merakla takip ediyorum. Oyuncu kadrosu gerçekten kaliteli ayrıca. Bunun dışında, tanıtım rekoru kıran "Kurt Seyit ve Şura"ya da bakıyorum ama ne kadar dayanırım bilmiyorum. Kaliteli bir iş olduğu belli, özenilmiş. AMA BU KADAR SIKICI OLAMAZ BİR DİZİ! Bir kere aşırı uzun bölümler, reklam da az olunca bitmek bilmiyor. Sürekli bir bakışma, güzel söz.. Sahneler çok yavaş, her bölüm çok az yol alıyoruz vs.. Oyuncuları da tam olarak oturtamadım ben hala.. Açıkçası bırakmanın eşiğindeyim ama biraz daha sabır gösteriyorum. Keza "Çalıkuşu"na da devam ediyorum ama o da yolundan baya saptı son bölümlerde. Bırakmanın eşiğindeyim onda da. Bu dizi için çok fazla entrika dönüyor ve bazı saçmalıklara artık katlanmak zor.

4) Dizi demişken, MERHAMET NE OLUR GERİ DÖN! Biricik dizimdi iki yıldır ve çok erken bitti. Haziran'da bitirip gayet güzel bir son yapabilirlerdi. O iğrenç demenin bile iltifat olacağı sona hiç değinmek istemiyorum ama diziyi çok özledim gerçekten. Oyuncuları, o samimiyeti.. Bu kadar güzel bir işin bu kadar dandik ve anlamsızca bitmesini sindiremiyorum. İzlediğim en manasız ve komik finaldi.

5) Shakira'nın yeni albümünü dinliyorum. Çok beğendim. Sevmediğim şarkılar da oldu tabi ama genel olarak farklı ve güzel bir albüm olmuş. Alıştığımız Shakira'dan daha farklı ama iyi bir değişim bence. Yakında kısa bir tanıtım yazısı yazarım belki. Albümün adı "Shakira" bu arada. Manga'nın da yeni albümü çıktı çıkacak bu arada! Çok sevdiğim için, sabırsızlıkla bekliyorum. İlk single yayınlandı ve çok beğendim. Klibi olsun şarkı olsun, tam Manga'ya göre bir iş olmuş. Shakira'nın albümündeki favori şarkım da: Empire. Klibine de bayıldım ayrıca. Shakira, muhteşem gözüküyor. Buyrunuz:



6) Aylardır bloglarda gördüğüm ama okumaya bir türlü fırsatımın olmadığı bir seriyi okuyorum. GABRİEL'İN CEHENNEMİ! Ve İNTİHAR EDESİM VAR SEVGİLİ OKUYUCULARIM! Bu kadar güzel olunur mu?! Konusu zaten ilgimi çekmişti ama okudukça daha da sevdim. Gerçekten hayatımda okuduğum en ilginç ve farklı kitaplardan biri. Klasik bir aşk hikayesi gibi gözüküyor ama hiç değil. Edebiyat göndermeleri olsun, sanat eserlerinin tantıımı olsun, betimlemeler olsun.. Çok farklı bir kitap. Dante'ye karşı fazla bir ilgim yokken şimdi fuardan "İlahi Komedya"yı almak için gün sayıyorum. Ayrıntılı yorum tabi ki yapacağım ama OKUYUN! Biraz fazla edebi bilgi gerektiriyor diye düşünenler var ama bence yazar, bilgisi olmayanların da anlayacağı şekilde yazmış. Gerçi; itiraf etmem gerekirse, şiirsellik bazen fazla geliyor ama çok ender oldu bu durum bende. Sürekli İtalyanca alıntılar, Gabriel'in bu insana "YETER ARTIK BE!" dedirten ilgisi! Tabi yeter dememiz sadece lafta. Çünkü; kitabın başlarında her ne kadar öküz ötesi bir insan olsa da, kalbimde çok büyük bir yer kazandı kendisi. :) Profesör-öğrenci ilişkisine dair okuduğum ilk kitaptı. Bu da daha çok merak etmemi sağladı. Bu tarz kitap pek görmüyordum. Ama yorumlardan ikinci kitabın fazla "bayık" olduğunu okuyorum. Umarım ben öyle bulmam. Gerçi, içinde Gabriel'in olduğu ne varsa okurum herhalde. :) Yazarın üslubunu ve kurgusunu da çok ustaca buldum. Ciddi bir emek var kitapta. İlk kitaptaki favori sahnem ise kesinlikle, sınıf ortasındaki tartışma sahnesi! Zaten tutkulu tartışmalara bayılırım her yerde. Profesör-öğrenci olarak konuyu sapıtıp, dişe diş tartışmalarını keyifle ve heyecanla okudum. :)

Şu resme de çok güldüm. Gerçekten yakında kafayı sıyıracağım bu kitaplar yüzünden. :)

7) Kitap fuarı için gün sayıyorum tabi! Fuar izlenimlerim ve aldıklarımı, uzun bir yazıyla yazmayı planlıyorum.

8) Havaların ısınmasıyla mutlu oluyorum. Ama artık bu bir gün soğuk, iki gün sıcak havanın da bir dengeye oturmasını diliyorum.

9) Yıllardır sorunlu olan ve beni sinir hastası eden internetime çözüm arıyorum! Son çare olarak da, modemimi değiştiriyorum. Sorun modem kaynaklıdır umarım. Geç yazmam biraz da bundan. Ne zaman yazı başına otursam, internet gidiyor ve gelmesini beklerken yazı kalıyor. Eğer sorunum çözülürse, beni büsbüyük bir yükten kurtaracak gerçekten!

10) Bu arada bu ay çok güzel ve uzun süredir merak ettiğimiz filmler vizyona giriyor! Darren Aronofsky'nin son filmi "Noah" vizyona girdi. Genelde olumsuz eleştiriler alıyor ama yine de merak ediyorum. En çok da Emma Watson için izleyeceğim. :) Ayrıca; "Captain America 2:The Winter Soldier" da 11 Nisan'da sinemalarda! İlk filmden sonra uzun bir ara verdiler ama bu film oldukça iyi gözüküyor. Ve tabi ki; biz kitapseverlerin en merak ettiği filmlerden biri, "The Divergent". Fragmanı da çok hoşuma gitti ve gün sayıyorum film için ama inadına erteleniyor. Bu hafta vizyona girecekken, şimdi 18 Nisan'ı beklemek zorundayız. Ne diyelim, sabır. Ama umarım, beklediğimize değer. Bu arada filmin soundtrack'i olan "Beating Heart"ı da herkese tavsiye ederim. Ellie Goulding yine çok güzel bir şarkı yapmış, filmden sahnelerin olduğu çok da güzel bir klibi var. İzlemek için, tıklayın lütfen.

11) Ülkenin durumuna ne diyeceğimi şaşırıyorum artık. Gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum. Bu kadar kaotik bir ortama nasıl dönüştük bilemiyorum ve üzülüyorum. Artık gerçekten "kelimelerin kifayetsiz kaldığı yer"deyiz galiba.

12) Revenge'in bu kadar dibe vurmasına üzülüyorum. Artık diziyi bıraktım açıkçası. Olmuyor, gitmiyordu sahneler ve sıkılıyordum. Bu sezon dizi amacından çok saptı bence ve karakterler de olumsuz yönde çok fazla değişti. Toparlaması da zor gözüküyor ama bilemiyorum. Oysa ilk iki sezonu ne heyecan ve ilgiyle izlemiştim.

Evet, bu aralar bende durum böyle. :) Siz neler yapıyorsunuz? Neler okuyorsunuz veya en son ne izlediniz? Yazmak istediğiniz her şeyi paylaşın lütfen! Tüm üşengeçliğime rağmen, her yazımı okuyanlara ayrıca çok ama çok teşekkür ediyorum. Hala izleyici sayım çok az ama hayıflanmaya hakkım da yok. Az yazarsam bu kadar olur. İleride daha verimli olabilirim umarım. 

Umarım herkesin haftası çok güzel geçer. Havalar biraz bozacakmış ama bizim havamız hep güzel olsun. :)

Bu arada; beni Instagram ve Twitter'dan da takip edebilirsiniz. Tabi Goodreads'ten de. :) Instagram'ı çok seviyorum aslında ama pek aktif değilim. Bir yere giderken durup fotoğraf çekmek aklıma gelmiyor. Evdeyken de telefonla da çok oynayan biri değilim. Ama bundan sonra daha aktif olmak istiyorum. :)

NOT: LÜTFEN BLOGUN SOL ÜST KÖŞESİNDEKİ ANKETİ OYLAMAYI UNUTMAYIN! DÜŞÜNCELERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ!

0 yorum: