BLUE JASMİNE / WOODY ALLEN
Uzuuuuuuun süredir sinemaya gidememiştim ve resmen hasret kalmıştım. Yani arka arkaya 4 film izlesem, gıkım çıkmaz modundayım. Özellikle yorumlardan sonra daha da merak ettiğim bu filmi, sonunda bugün izleyebildim. BLUE JASMİNE, Woody Allen'ın bizlerle buluşan son filmi. Allen makina gibi, her yıl en az bir film çekiyor mutlaka.. Biz severleri için hiçbir sorun yok tabi :) Yalnız bu kez Allen, uzun süreli Avrupa macerasına ara veriyor. Film, San Francisco'da geçiyor. Kocasına aşık olan ve bu sebeple üniversiteyi son senesinde bırakan, New York'ta zenginlik ve lüks içinde bir hayat sürdüren Jasmine'in, çeşitli olaylar sonucu dibe vurmasını ve bir süreliğine üvey kız kardeşinin yanına San Francisco'ya taşınmasını izliyoruz. Spoiler vermemek adına fazla ayrıntıya girmiyorum. Baş rolde Cate Blanchett devleşirken, Sally Hawkins ve Alec Baldwin gibi isimler ona eşlik ediyor.
Bu kez şehrin tanıtımını yapmıyor Allen. Özellikle Avrupa'da geçen filmlerinde gördüğümüz, şehrin güzelliklerini ön plana çıkaran anlatım yok. Konumuz, sadece insan. Oldukça sade bir anlatımla, sadece durumlara ve karakterlere odaklanılmış. Film için, bir durum ve karakter hikayesi de diyebiliriz. Bir nevi "Ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin" sözünün özeti Blue Jasmine. Jasmine'in lükse ve kaliteye düşkünlüğü; evliyken kocasının kaçamaklarını görmezden gelmesine neden olurken, kardeşiyle de arasına bir duvar örmüş. Boşandıktan sonra da durumunu kabullenemeyen, okulu bıraktığına pişman ama hala üstte olmak için çabalayan, zamanla çeşitli sinirsel sorunları ve panik atağı oluşan, bir nevi nevrotik bir kadın görüyoruz.
Böyle bir karakteri ise canlandırabilecek, ender isimlerden biridir Cate Blanchett. O nedenle çok doğru bir seçim olmuş. Hatta abartmıyorum, resmen filmi sırtında taşıyor. Sanki senaryonun sınırlarını aşmış, rolü yaşamış. O nasıl sinir krizleridir, karşısındakini küçümseyen ve bir yandan sakin kalmaya çalışan ama yine de sinirini gizleyemeyen bakışlardır, nasıl oyunculuktur dedirtiyor! Son zamanlarda izlediğim en iyi oyunculuklardan biri. Zaten özellikle "Elizabeth" ile ne kadar iyi bir karakter oyuncusu olduğunu kanıtladı Blanchett ama burada işi bambaşka boyutlara taşımış. Birçok insan filme onu izlemek için gitmiştir veya gidecektir desem yalan söylemiş olmam herhalde. Neyse, nasıl olsa onun bu performansı için ne desem yetmeyecek. Oyunculuğa yeni başlayanlara ders niteliğinde izletilmeli diyorum ve bu seneki Oscar'larda adaylığını bırak ödüle kavuşacağından büyük ölçüde emin olduğumu söylüyorum. Elizabeth ile yenen hakkını da almış olur böylelikle. Göreceğiz. Bu arada, özellikle New York'taki haline ve tarzına bayıldım! Bir insan ancak bu kadar zarif ve asil olabilir dedirtti. "Filmdeki duruma düşecek kadın mısın yahu?" diyorum! :))
.jpg)
Bunun dışında, diğer oyuncular da gayet yerinde bir oyunculuk sergiliyor ve ellerinden geleni yapıyorlar. Özellikle Ginger'ın erkek arkadaşı rolündeki Bobby Cannavale diğerlerinden bir-iki adım öne çıkıyor. Alec Baldwin kendine uygun bir rolde ve Sally Hawkins de Cate'in yanında sırıtmıyor. (hadi biraz, belki) Zaten Cate'in oyunculuğuna dalarken, diğerlerini fazla irdeleyemiyorsunuz bile..
Ayrıca müziklere bayıldım! Açılış müziği başta olmak üzere, filmde kullanılan tüm müzikler çok iyi seçilmiş. Eski zamanlara götürüyor insanı ki film de günümüzde geçmiyor. Abartısız, birkaç kişi üzerinden dönen ama ana karakterin filmi götürdüğü bir hikaye olmuş Blue Jasmine. Zaman zaman fazla durgun bulduğumu itiraf etmeliyim. Allen'ın en iyi filmlerinden biri diyemem ama ana karakterin ve oyunculuğun en ön plana çıktığı filmlerinden biri diyebilirim. Sadece filmin sonu daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum. Yani kötü diyemem hatta son sahne filmin kısa bir özeti gibi olmuş ama biraz pat diye bitti bence film. Devam edecekmiş gibi bir his yaratırken bitiverdi. Bu da benim görüşüm tabi..
Sonuç olarak, büyük beklentilere girmeden izlenecek ve gayet keyif alınabilecek bir film olmuş. İnsan biraz nereden nereye diye düşünüyor, Jasmine'e acıyor. Bazen de sarıp sarmalayası geliyor. Özellikle oyunculuk görmek adına gidin, mutlaka izleyin derim. Vaktiniz kesinlikle boşa gitmeyecektir! Sizlerin de yorumlarınızı merakla bekliyorum, bakalım beğendiniz mi? Keyifli okumalar! :)
Filme notum: 3.2/5
0 yorum: